Toplumun her katmanında bin yıllardır süregelen ve bu konuda zerre yol alınamayan bir utanç meselesidir çocuklar üzerinden gündeme oturtulan cinsellik.
Kapalı kapılar ardında canları yakılanların, zihinlerinde bırakılan tahribatın kuşaklar arasındaki hastalığıdır, sorunun çözümsüzlüğündeki en büyük etken.
Yapanın yüzsüzlüğü, canı yananın utancı olarak kalmaktadır bir ömür boyu.
Bir bilim adamından bugüne değin duymadığım için böylesi bir açıklama o yüzden muhafazakârlaradır sorum.
Daha çok din adamlarından konuya dair açıklamalar geliyor olması, bu yaranın kanadığı yeri de gözler önüne sermektedir bir bakıma.
Yazılı ve görsel yayınlar sayesinde çok sıkça duyduğumuz, haberdar olduğumuz, kadınları dillerinden düşürmeyen sözüm ona, okumuş, eğitim almış kelli felli yobazlar takımı, gündemi yine meşgul ediyor.
Kadınları, çok daha vahimi kız çocuklarını din teması üzerinden sömürmekten vazgeçmeyen, sadece bacak arasından görerek tanımlayan bu ahlak yoksunu şarlatanlardan, iyice gına geldi artık.
En yakınımızdan, en uzak olanına kadar yüz göz olmak zorunda kalınan bu kepazelik, artık bir son bulsun.
Okumuş, eğitim almış olanların, isimlerinin önüne ekledikleri titrlerinin altına sığınarak ha bire kadınları bel altından tanımlayarak, cinsel bir meta olarak ağızlarına utanmadan, sıkılmadan dolamaları mide bulandırıyor.
Utanmasalar kadınların cinsel organlarını her fırsatta resmederek ekranlarda, hangi yaşta kadınlar, hangi yaştaki kız çocukları becerilir onu anlatacaklar ağızlarının suyu aka aka.
Bir kız çocuğunun bedenini, anatomisini diline dolamaktan zerre utanmayan bu şeref yoksunu insanların, bacaklarının arasındaki uzuvlarına olan güveni, bir et parçasından medet umarak erkekliğini dokunulmaz kılması, gerçekten cehaletin geldiği son nokta.
Bir kadın olarak duyduklarımdan gördüklerimden utanıyorum. Her kim olursa olsun çocuklara dokunan cezasını çekmek zorunda, bedelini ödemek zorunda. Böylesi bir acıyı ödetebilecek bir ceza var mıdır ki, sanmıyorum.
Bu şeref yoksunlarını, kadınların doğurduğunu bilmek ise daha çok can yakıyor.
Ayrıca dini böylesine saçma sapan örneklemelerle, kız ve erkek çocukları üzerinden cinsellikle tanımlamaları ve zihin bulandırmalarını ve buna bir yaptırım uygulanmamasını da katiyetle kınıyorum.
Daha önce de yazdım yine söylüyorum, bir kadının en mahrem yerini diline dolayan, sözüm ona erkeklerin ağızları yayıla yayıla, yer, mekân, zaman ayırt etmeksizin ettikleri argo sözler, küfürler, nasıl rencide ediyor bir anayı, bir kadını bilmiyorlar.
Kendi kadınını namus kavramı üzerinden kutsarken, bir başkasının kadınına kız çocuğuna sulanmak sıradan ve normal geliyor her nedense.
Oysa onun kutsadığına da iç geçiriyor bir diğeri, bunu idrak edemiyorlar ki. Her erkeğin dilinde, her sözünde kadınların cinsel organları sakız oluyor.
Ne yazık ki çocuklar üzerinden biçimlendirilen cinsellik, hiç utanmadan sıkılmadan ortaya dökülürken, dillerde sakız olurken, bunu sıradanlaştırmak kimlerin işine gelir düşünmek lazım.
Bunun ağır bir hastalık olduğu konusunda tespitler ortaya koyan araştırmacılar, hastalığın tedavisi konusunda ne yapılmalı onu henüz tanımlayamıyorlar.
Görülüyor ki çok sayıda hasta var ve o hastalar dokundukları herkesi yaşarken öldürüyorlar.
 Hastalıklı sapıklar mı yoksa hastalığın altına sığınan sapıklar mı?
Bacak arasından çıkamayanlar, konunun vahametini de idrak edemeyenler maalesef.