Üç gündür sokakta duyduklarımı Muharrem Akdemir duysa…

Ya utanır, gurur yapar istifayı basardı…

Ya da belediyede çalışan amirinden memuruna herkese çizmeyi giydirir bu ayıbı bu şehre yaşatmazdı…

Van Bahçesaray'da bile bu eziyet yaşanmamıştır…

Hadi köy yollarının kapanmasına alıştık da…

Mahalle yollarının kapanması ne demek?

Kışın ortasında tuz stoklarının bitmesini nasıl açıklayabilirsiniz?

Gerçi toplum hafızası 21 gün…

Unutulur gider…

Ama Akdemir yüzünden CHP’ye oy vermeyesiye yemin eden o kadar çok insan duydum ki…

Hani özrü kabahatinden büyük derler ya…

Alın size karın altında kalan Akdemir’den inciler…

“Karı seviyorum ama ben görevdeyken yağmasın”

“Bu kadar kar beklemiyorduk”

Sayın Başkan ne kadar kar bekliyordu bilmiyoruz ama Zonguldak Belediyesi 3 günlük kar tatilinde sınıfta kaldı…

Yılbaşı akşamı rüya gibi başlayan kar, son iki günde yerini kabusa bıraktı…

Akdemir, hiçbir şey yapamıyorsa bütün müteahhitleri makamına çağırıp her birinden birer iş makinesi istese en azından ana arterleri trafiğe açar, insanlara soluk aldırabilirdi…

Eee ne diyelim Sayın Başkan,

Tuz koktu!

Her şey buraya kadar…

Ya çık mağdur ettiğin halktan özür dile…

Ya da…

                         ***  

Bu insanlar da bir acayip…

Yazsam, “Bu da yazacak bir şey bulamıyor. Biraz da Zonguldak sorunlarını yaz” derler…

Yazmasam, “Mustafa, Ali Rıza’ya ne zaman yanıt verecek?” diye gazete dağıtıcısıyla haber yollarlar…

İstek parça çalmamaya özen gösteriyorum ama…

Madem merak etmişsiniz bir iki kelam edelim…

Bilirim ki bedavaya avukatlık yapmaz Ali Rıza…

Bu kadar feryad ü figan ediyorsa Harun Akın için söylediklerime…

Aldıklarının hakkını verebilmektir derdi tim devlet-i aliyye bilir…

Ne Harun Akın, ne Sayın Turpcu ne de Sayın Kenan Köktürk…

Bir tanesi çıkıp “Beni aleyhimde haber yapmakla tehdit edip para istedi” ya da  “Hakkımda olumlu haber yapmak için para istedi” desin ben kalemimi kırmaya söz veriyorum…

Dönemin şartları gereği bizim elimizde olan güç Ali Rıza Tığ’ın eline geçse vay bu 3 arkadaşın haline…

Harun Akın’ın bana ne danıştığına gelince…

Onu bana değil Harun Bey’e soracaksın Ali Rıza Bey…

İki de bir “kebapçı” deyip kendince itibarsızlaştırmaya çalışıyorsun ama…

Bizimkisi ekmek kavgası efendi molla!

Senin gibi zengin sevici ve politikacılara ücreti mukabili avukatlık yapmaktansa “kebapçı” olmayı yeğlerim…

Hem sadece kebap yok Çınaraltı’nda…

Duydum ki ağzının suyu akar, zafiyetin varmış…

Patlıcan kebabı da var afiyetle yersen!