Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi...

Bana göre Cumartesi günü CHP Milletvekili adaylarını belirlemek için yapılan eğilim yoklamasından çıkarılması gereken çok ders var…

Birincisi; artık insanların politikada yeni yüzler görmek istediği…

İkincisi; gençlerin ve kadınları politikadaki önemi…

Üçüncüsü ve en önemlisi ise siyasette hiçbir zaman ittifak olmayacağı…

Her şeye rağmen kelimenin tam anlamıyla bir demokrasi şöleniydi…

Neredeyse bir aydır sadece CHP konuşuldu Zonguldak’ta…

Öyle ki, AKP’nin sonuçları sır gibi saklanan temayül yoklaması bile kaynadı gitti arada…

Gerçi AKP’de ne üyenin ne de teşkilatların fikrinin hiçbir kıymeti harbiyesi yok ya!

Cumartesi günü yapılan eğilim yoklaması ufak tefek gerginliklere rağmen son derece demokratik bir ortamda gerçekleşti…

Ama seçimlerden çok bir isim konuşuldu Camlı Köşk’te…

Deniz Yavuzyılmaz…

Seçimlere 10 gün kala sürpriz yumurtadan çıkar gibi ortaya çıkmasına rağmen büyük bir başarıya atan Deniz Yavuzyılmaz’ın aldığı oy “tesadüf” olarak yorumlanamaz…

Çok doğru bir seçim stratejisiyle tarihi bir zafere imza attı Deniz…

Adı, insan ilişkilerindeki başarısı, CV’si, çalışma arkadaşları, kısa sürede aldığı destek, güçlü hitabeti ile farklı bir aday profili çizdi genç adam…

Deniz’i hiç görmeden, ne iş yaptığını dahi bilmeden oy veren üyeler olduğunu düşünecek olursak, burada Deniz’in başarısının yanı sıra insanların yeni yüzler arayışının da sonuçta etkili olduğunu kabul etmek lazım gelir…

Ama hepsinden önemlisi Zonguldak politikasındaki tabular yıkıldı Cumartesi günü…

Bundan sonraki önseçimlerde, eğilim yoklamalarında çok daha fazla genç aday göreceğimiz kesin…

Şüphesiz en yakın rakibine neredeyse bin oy fark atarak politik yaşamının sonbaharında ilk kez mebus olmaya bu kadar yaklaşan Şerafettin Turpçu’nun başarısını gölgede bırakmaz Deniz’in zaferi…

Cumartesi günü salonda sıkça yapılan yorum şuydu:

 “Şerafettin Turpcu’ya bu parti bir şans vermeli”

Öyle de oldu…

O, bu şansı nasıl değerlendirir bilmiyorum ama üyeler Turpcu’ya o şansı verdi…

Eğilim yoklamasına saatler kala, Turpcu’nun SHP’den belediye başkan adayı olduğu dönemde CHP’nin kaybetmesine atıfta bulunarak tüm üyelere çekilen mesaj ise ters tepti…

CHP tabanı bu basit ve ucuz numarayı yemedi…

Evet CHP’de son derece kötü bir üye sistemi var…

Tam 8 yıl önce ölen bir CHP üyesinin 16 aday tarafından oy istemek için arandığı söylesem herhalde durumun vehametini özetlemiş olurum…

Telefonda kendisinden oy isteyen adaya AKP’li olduğunu söyleyen CHP üyeleri mi dersiniz, üye olduğunu bile bilmeyenler mi ararsınız…

Bir de, “Benim 150 oyum var. Hepsi bir işaretime bakıyor” diyerek oy simsarlığı yapanlar temizlenmedikçe adil bir yarış olduğunu söyleyemez kimse…

Her şeye rağmen CHP savunduğu değerlere yakın bir eğilim yoklaması ile milletvekili adaylarını belirledi…

Muhtemelen ikinci sıra kontenjan adayı Ereğli’den olacağa benziyor.

Adına kader mi dersiniz, tesadüf mü bilinmez…

Cumartesi günü kurayla belirlenen oy pusulasının ilk iki sırası, sandıktan da aynı sıralamayla çıktı…

Oy pusulasında ilk sırada olan Şerafettin Turpçu seçimler sonunda birinci olurken, oy pusulasında ikinci olan Deniz Yavuzyılmaz ise sandıktan ikinci sıra da çıktı… Hatta Osman Yayla’nın ismi araya girmese oy pusulasındaki Harun Akın hem pusulada hem sıralamada üçüncü olmuş olacaktı…

CHP eğilim yoklaması yaparak aslında demokrasiye şans verdi…

Ben bu doğru yöntemim genel seçimlere de yansıyacağını düşünüyorum…

En azından bundan sora siyaseti, baronlar değil, halk yönlendirecek…

Böylece siyasetten uzak duran seçkin, nitelikli, saygın, kirlenmemiş adaylar yönetim kademelerinde olacak…

Şaka gibi değil mi?