Kara Eylül (12 Eylül) darbesi, sadece Ülke’ye maddi zarar vermedi. Ülke Gençliği’nin moral ve motivasyonu ile siyasetin ahlâkını da bozdu.

12 Eylül’den önce, sağcı ve solcular(Ülkücü ve devrimci) ilkeli ve omurgalı duruşlarıyla örnek insanlardı. Ortak paydaları, Ülkelerini her halükârda savunmaktı. Çoğunluğu, her türlü  Emperyalizm’e (sömürü) karşı seslerini yükseltir, Ülke’ye yapılacak bir hizmeti engellemek için uzaktan kumandalı etrafı talan etmezdi.

Meselâ, Gezi tezgâhı, 12 Eylül’den önce olsa katılmaz, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü, Üçüncü havaalanı, marmaray, Deniz altı otobanına karşı çıkmazlardı.

12 Eylül öncesi gençliği gerçekten okur - yazar araştırmacıydı. Seçim zamanı, ortaya atılan yalan, karalama ve hakaret dolu laflarla insanlar üzerinde şüphe ve tereddüt oluşturanların peşine düşüp ‘sürü’ olmazdı. Hele, tabela, fikir ve yöneticilerini beğenmedikleri karşı partilere oy vermezlerdi.

12 Eylül öncesi de, ‘mazot’u elli kuruş bir lira yapacağım’ diye ortaya çıkan Popülist’ler (halk dalkavukları) vardı. Hat ta, dalkavukluğu soytarılığa getirenler bile…

Ancak, ilkeli- omurgalı gençlik çizgisinden taviz vermezdi.

Meselâ, Ankara’da yaptığımız eğlence gecesi afişlerinin sloganı, okulumuzun eğitim yapısı dolayısıyla ‘Türkiye de Ağır Sanayii biz kuracağız’ olurdu.

Bu gün ki ortamla karşılaştırmak mümkün değil.

Düşünün hele… İktidar Partisi üst üste sekiz seçim ezici çoğunlukla kazanıyor.

Meclisteki Muhalefet, ‘Hizmet ve projemiz yoktu. Daha iyi hazırlanmamız gerekli’ diyeceği yerde, Yerel Seçim sonucu için ‘halkı temsil edemezler, % 46 yetmez’ deyip, ‘şaibeli’ sloganlar atıp, halkı kandırmaya çalışıyorlar.

İşin ilginç’i Kadıköy, Erenköy, Şişli, Bakırköy’ lü Elit kesim Sosyal Demokratlar öne çıkıyor. Ne karamsar tablo ki, bu günün bazı Devrimci ve Ülkücüleri de, bu jakoben (tepeden inmeci) koro’nun karnavalına katılıyor.

Gazeteci Ertuğrul Özkök’ün, seçim sonuçlarını yorumlarken ‘% 46 Anormal bir sonuç değil. Nihayetinde biz, evlerimizin önündeki çöpleri toplayacakları seçtik’diye ‘Milli İrade’ ile dalga geçmesine ses çıkartmıyorlar!

Takla Güvercinleri… Seçim öncesi, Türkiye’nin çöplerini toplamak için mi yırttınız yeninizi ve bir yerlerinizi. Yerel seçim’in referandum’a döndürülme nedeni ‘çöp toplamak mı’ idi?

Aslında: Milli İrade’yi küçümseyen, dalga geçen, kara mizah’la milletten gizlenen, iktidar’ın yaptığı siyasi‘mıntıka temizliği’dir. İktidar’ın kazandığı her seçimle, muhalefet’in bir kalesi çöktü. Siyasal etkinliği yanında, sayısal varlığı da eridi. İktidar partisi dışındakiler (CHP- MHP ve BDP) Türkiye Partisi olmaktan uzaklaştı. Kimi orta Anadolu, Kimi Güney doğu, kimi de Sahil Kesimi Partisi oldu.

İktidar Partisi’nin başarısı, sadece meydanlarda nutuk atmaktan mı kaynaklanıyor? Hayır.

Ekonomik büyüme, ihracat oranı, üretim artışı ve insanların bankalarda bir trilyon lira parasının olduğunu bilmeyen var mı? Terör’ün bitmesiyle, bu paranın ekonomiye katılması(yatırım) neticesinde, mutlu çoğunluk artacak, Ülke de İstikrar devam edecek.

Bu, İktidar’ın ‘Mıntıka Temizliği’ çalışmasının sürmesi demek.

Resmi Muhalefetin, partisiz muhalefet (Cemaat) dümen suyuna girip, iktidar’ı itibarsızlaştırma üzerine yoğunlaşması ve gayri ahlâki saldırılar yapması nedeni bu.

İktidar Partisi’nin(AKP) tarih sahnesine çıkışta hedeflediği Yoksulluk, Yasaklar ve Yolsuzluk’la mücadelede başarısının, yok sayılma, karartılma sebep’i de bu.

40 sent’e muhtaç ‘yamalı bohça’ gibi koalisyon dönemlerinden, İMF’ye borç veren bir zamana geldik. Karşı partiden On Milletvekilini ayartıp, şaibeli koalisyonlar kurulan dönemlerden, sekiz seçim peş peşe kazanılan ve tek başına iktidar olan istikrarlı bir dönem yaşıyoruz.

İşsizlik, Anarşi’nin kol gezdiği, herkesin(sendika, parti, asker, dernek) kendini hükümet sandığı ‘Eski Türkiye’ dönemlerini düşünün. Bir de, ayaklarındaki finansal prangalardan kurtulmuş, kendine güvenen ‘Yeni Türkiye’yi.

İşte, bura da İlkeli, omurgalı insanlara ihtiyaç var. Geleceğin teminatı, inançlı genç’lere. ‘Çöplerimizi toplayacakları seçtik’ cümlesi ardındaki asıl maksat; sadece İktidarı itibarsızlaştırmak değil. Milli İrade’yi yok sayıp, ‘Büyük Türkiye’ yolundaki İstikrar’ı bozmaktır.

Milli Mücadelenin Manifestosu, İstiklal Marşı’nın dizelerini hatırlayın.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!

Çanakkale de, Sarıkamış’ta Atalarımız, Gezi’de ki üç ağaç bahanesi, Twitter saçmalığı, montaj kaset hainlikleri için mi şehit oldular?

O kadar basit değil.