Biliyorsunuz geçtiğimiz pazar günü hem Cumhur İttifakının hem de Millet İttifakının mitingleri vardı. Cumhur İttifakının Ankara'da, Millet İttifakının ise İzmir'de yaptıkları bu mitingleri televizyonlardan izlemeye çalıştım. Bunları izlerken her iki mitingi karşılaştırdım ve kafamdan bir sürü şeyler geçti. Bu geçen şeyleri mümkün olduğunca tarafsız gözle analiz yapmaya çalıştım ve çok çarpıcı sonuçlara ulaştım.

İşte bu sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum.

- Her iki mitinge katılan topluluklardaki insan manzaralarını ve profillerini izlediğimde; Cumhur İttifakının mitingini sanki İran'daki bir mitinge; Millet İttifakının mitingini de herhangi bir Avrupa ülkesindeki bir mitinge benzettim. Buradan şu sonuca vardım ki; Türkiye adeta Doğu Türkiye ve Batı Türkiye diye ikiye ayrılmış. Doğu Türkiye'nin lideri Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Batı Türkiye'nin lideri de Kemal Kılıçdaroğlu olmuş.

- Eskiden halat çekme yarışmaları olurdu. Bir grup halatın bir ucundan çekerken diğer grup da öteki ucundan çekerdi. Halatı kendilerine doğru çekebilen ve bu suretle rakip grubu da sürükleyen ekip galip gelirdi. Buradaki rekabet de bana halat çekme yarışmasını hatırlattı. Halatın bir ucunda Kılıçdaroğlu ve ekibi halatı batıya doğru çekmeye çalışırken; diğer ucundaki Erdoğan ve ekibi de doğuya doğru çekmeye çalışıyor.

Buradaki halatın Türkiye olduğunu varsayarsak;14 Mayısta Türkiye'nin ne tarafa çekileceğini de göreceğiz demektir.

- Her iki takımın mücadelesinde orantısız güç olduğunu gördüm. Bir tarafta devletin bütün gücü kullanılırken diğer tarafta Kılıçdaroğlu'nun yalın kılıcından başka birşey görünmüyor. Bu orantısız güç mücadelesi bana Beyazlarla Kızılderililerin savaşlarını hatırlattı: Beyazlar uzun menzilli makinalı tüfeklerle savaşırken; Kızılderililer ok ve yayla karşılık vermeye çalışıyorlardı.

- Millet İttifakı barış ve sevgi dili kullanırken Cumhu ittifakı kin nefret ve tehdit dili kullanarak milleti ayrıştırmaya çalışıyordu.

- Cumhur İttifakının mitinginde ön sıraları dolduran başörtülü ve siyahlar giymiş kadın kalabalığını görünce şöyle düşündüm: Atatürk'ün Avrupa ülkelerinden önce özgürlük verdiği bu kadınlar; kadınları insan yerine koymayan, Atatürk düşmanı Hüda Par ve Yeniden Refah Partisine nasıl ve neden oy verirler? Bu işe bir türlü aklım ermiyor!

- Millet İttifakının yüksek oy aldığı yerler Türkiyenin Batıya bakan yüzü olan Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarıdır. Dikkat ediniz bu bölgeler katma değer üreten ve vergi veren insanların yaşadığı bölgelerdir. Cumhur İttifakının çok oy aldığı bölgeler ise devletten sosyal yardım alan insanların çoğunlukta olduğu bölgelerdir.

Bu şu demektir: Millet ittifakına oy verenlerin verdiği vergiler sayesinde sosyal yardım alanlar Cumhur İttifakına oy veriyorlar. Verdiği vergiler bir bumerang gibi dönüp gelip Millet İttifakını destekleyenleri vuruyor! Bu çok ilginç ve garip değil mi?

Değerli okuyucular, kafamda daha çok böyle deli sorular var ama şimdilik bu kadarı bile yeter.