Acılık’ın Çaydamar tarafına bakan yüzünde Fransızlardan kalan okul ve ahşap yapılar şans eseri günümüze kadar kalabilmiş. Şans eseri diyoruz çünkü Fransızlar gidince EKİ’ye devredilmiş, EKİ’de satışa çıkarıp özelleştirmiş, sahipleri halen içinde yaşıyor ve yaklaşık 1,5 asırlık tarihi yapılar günümüze kadar bu şekilde kalabilmiş. Özellikle okulun, yani Saint Barbe Erkek Fransız Okulu’nun durumu özel… Bu bölge uzun dönem Fransız maden sahiplerine ev sahipliği yapan bir yer. Hemen altında eski Fransız Mezarlığı arazisine aradan geçen zaman içinde Acılık Sanayi Sitesi yapıldı.

Bölgeyi Zonguldak gönüllüsü Murat Civelek inceleyerek araştırma yaptı. Mahalle-sokak dolaşarak geçmişe ait kanıtlar aradı. Fotoğraf ve doküman toplarken mahalleli tarafından baskı altında kalmayı göze aldı. Kendini ifade etmekte güçlükler yaşadı. Bazı yapıları fotoğraflarken küçük kazalar atlattı. Ancak tarihin kente kazandırılması ve tanıtılması için inatla mücadele etti. Konuyu kentin en üst makamından ilgili en alt makamına kadar götürdü. Hepsine yazılı belge ile başvurarak yapıların korunması ve kent hafızasına kazandırılması için girişimde bulundu. Bu tür yapıların fotoğraf çekilerek belgelenmesi için kendisine fotoğraf çekim izni verilmesi talebinde bulundu. Bu başvurulara henüz hiçbir kurumdan yanıt alamadı. Korunması ve yaşatılması yönündeki başvuru sırasında gerekli özen ve ilgiyi de göremedi.

Murat Civelek aynı bölgede bulunan Fransız Atölyesi içinde bir fikir ortaya koydu. Merkezde bulunan Atatürk Kültür Merkezi ve Kütüphane’nin depreme dayanıksız raporu yüzünden boşaltılıp köşe bucak yeni yer aranan Kent Kütüphanesi için Atölyenin uygun bir adres ve yer olduğu fikrini de ortaya koydu.

Konu ile ilgili gelişmeleri birlikte takip ediyoruz…

ZONGULDAK SAİNT BARBE ERKEK FRANSIZ OKULLARI…

Saint Barbe Erkek Okulu Fransız Assomption rahipleri Tarafından 1897 yılında, On Temmuz Mahallesi’nde kurulmuştur.

I. Dünya Savaşı yıllarında savaş nedeniyle okul kapanmıştır. Bu savaşın öncesinde okullar ruhsatlarını da almıştır ama savaş yıllarında kaybolmuşlardır.

Binalar, eğitim vermek amacıyla özellikle okul olarak inşa edilmişlerdir. Erkek okulu, 1924-1925 ders yılında 19 odalıydı. Sağlıklı bir ortama sahip, yeterli içme suyu olan, idari ve öğretim eşyalarının yeterli olduğu okuldu. 1925-1926 ders döneminde okulun jimnastik salonu mevcuttu. Spor eşyası ve müzik aletleri yeterliydi. El işleri malzemeleri ise kısmen vardı Erkek okulunun kütüphanesi zengindi. Okul ilkokul derecesindeydi. Öğrenim süresi dört yıldı, yatılı eğitim vermekteydi. Ancak 1926 yılında sadece iki dershane halinde kaldı. Her dershanenin de iki şubesi vardı.

Okul öncelikli olarak Ereğli Şirketi’nde görev yapmakta olan kişilerin çocuklarının eğitimi için faaliyettedir. Eğer erkek okuluna Ereğli Şirketi çalışanlarının çocuklarından hariç bir çocuk kabul edilecekse; altı yaşından on altı yaşına kadar, şirket elemanının çocuğu ise, sekiz yaşından yine on altı yaşına kadar olmalıydı.

I. Dünya Savaşı nedeniyle okulun kapanmasının öncesinde 1914 yılında erkek okulunda 60 öğrenci öğrenim görmekteydi. 1921 yılında ise okulda 80 öğrenci vardı. Ancak 1922-1923 eğitim döneminden itibaren okulda öğrenci miktarının çok da fazla olmadığı dikkati çekmektedir. Cumhuriyetin ilanından sonra ülkedeki yabancı okullar ile ilgili radikal düzenlemelerden sonra okulun giderek öğrenci kaybettiği gözlenmektedir. 23 Mart 1931 tarih ve 1778 sayılı kanuna göre; Türk vatandaşı olan çocukların ilk eğitimlerini sadece Türk okullarında alabileceklerdir. Bu nedenle bir sonraki ders döneminden itibaren bu okulun ilk kısmına Türk öğrenciler kabul edilmemiştir. Okulun da öğrencisi azalmıştır.

Okulda da verilen günlük ders miktarı altıydı. Üç saat sabah ve üç saat akşam ders verilirdi. 30 Ağustos 1923 yılında okulun da programı şöyle idi:

Birinci sınıf: Fransızca, Türkçe, Hesap, Hesap ve Mukayese eşarı, Hendese, Fransız Tarihi, Türk Tarihi, Türkiye Coğrafyası, Resim, El İşleri (kızlar ve erkekler için ayrı ayrı), Müzik, Jimnastik, Din. İkinci Sınıf: Fransızca, Türkçe, Fransız Tarihi, Türk Tarihi, Türkiye Coğrafyası, Fransız Coğrafyası, Hesap, Hendese, Fen Bilimleri, Resim, El İşleri (kız ve erkekler için ayrı ayrı), Musiki, Jimnastik, Din.

1924 yılındaki dersleri; Fransızca: Dil Bilgisi, Yazı, Karait, Kompozisyon, Türkçe: Karait, Yazı, Dil Bilgisi, Müzakere, Fransızca Tarih, Coğrafya (Fransa), Türk Tarihi, Türkiye Coğrafyası, Hesap, Fen, Bahçıvanlık, Resim, Müzik, El İşleri ve Jimnastik idi.

1923 yılında her iki okulda da okutulan kitaplar şunlardır; Fransızca Sarf Hece, Fransızca Karait Kitabı, Fransızca Hesap, Fransızca Sarp, Fransızca Hikmet-i Tabiiye, Fransızca Coğrafya, Türkçe Ahval-i Tedris, Türkçe Sarf Hece’dir. Bu kitaplardan Fransızca okutulanlar Paris’te basılmıştır. Türkçe okutulan ders kitaplarının basım yeri ise İstanbul’dur.

Osmanlı Devleti döneminde zararlı faaliyetleri görülen yabancı okulları düzenlemek amacıyla başta 1924 yılında çıkarılan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile ciddi düzenlemeler hayata geçirilmeye başlanmıştır. Okulları denetim altında tutabilmek maksadıyla tamim ve genelgeler yayınlanmıştır. Okulların bu düzenlemelere uyup uymadığını tespit amacıyla da yabancı ve azınlık okullarına yönelik teftişler başlamıştır. Zonguldak Maarif Müdürü’nün 6 Nisan 1926 tarihinde Maarif Vekâleti’ne gönderdiği yazıda; Fransız Erkek Okulu’nun sorumlu müdürünün çok az Türkçe konuşabildiği ve güçlükle kendini ifade edebildiği buna karşılık Kız Okulu’nun sorumlu müdürünün hiç Türkçe bilmediği ifade edilmektedir.

Yabancı okulları denetim altında tutabilmek ve yeni düzenlemelere uyup uymadıklarını tespit etmek amacıyla 1923 yılı ve sonrasında sıkı teftişler gerçekleştirilmeye başlanmıştır. 1926 yılında da bir tamimle düzenleme yapılmış ve yabancı ilkokullarının, ilköğretim müfettişleri tarafından teftiş edilmesine karar verilmiştir. Önce 1923 yılında sonra da 1925 yılında bir inceleme geçirmiştir. Zonguldak Maarif Müdürü’nün 18 Mayıs 1925’de bakanlığa yazdığı raporda, eğitimin çağdaş olmaktan ziyade dini özellikler gösterdiği ifade edilmektedir. 1928 yılında Milli Talim ve Terbiye Heyeti Başkanı’nın yaptığı incelemede ise, okulda eğitimin bir mahzuru olmadığı kanaati dikkati çekmektedir.

Her ne kadar okul yıllarca faaliyette kaldı ise de öğrenci miktarı giderek azalmıştır. Bu sebeple Maarif İstatistiği’nde de 1935-1936 ders döneminden sonra erkek okulu, 1936-1937 ders döneminden sonra ise kız okulunun yer almaması nedeniyle kapanmış oldukları anlaşılmaktadır…

Yüksel Yıldırım-2 Haziran 2023

Yardımcı kaynak: Tuğba Çalışkan