Yetmese bile, son on yıl da Türkiye’de ekonomik, Kültürel ve Sosyal alanda yapılan hamleler, bir devrim niteliğindedir.

Bu gün, birçok devlet’in Türkiye aleyhinde kullandığı terör şirketi durumuna gelmiş PKK’nın, bayrak indirme operasyonu ve çok arkalı IŞİD’li Ortadoğu karmaşasına rağmen, Türkiye yatırımlarını sürdürüyor.

Bu olağan üstü gelişmelerde bile, işsizlikle ilgili istatistik olumlu. Tek rakam (%9) gösteriyor.

Bir zamanlar çeşitli sol tayfa’nın ‘tek yol devrim’ diye attıkları slogan bu gün gerçekleşiyor.

Aynı tayfa, utandığından ‘evet ama, yetmez’ yerine, ‘hayır da hayır’ diye bağırıyor.

Ekonomik ve siyasal gelişmeler yanında Hak ve Özgürlükler çerçevesinde kazanımlar elbette yetersiz.

Ancak, Meclis de Siyasal Mutabakat’ı sağlayamayan dört partinin bürokrasi üzerinde hâkimiyeti düşünülebilir mi? Toplumsal mutabakat sağlayabilir mi?

Sol tayfa’nın zaten böyle bir derdi de yok. Yapılanlar ‘çok güzel’ olsa da, onların derdi, bu gelişmelere neden bir Muhafazakâr Lider’in imza attığıdır.

O’nun içindir ki, muhalefet partileri(AKP- MHP) Ülke Kalkınması konusunda, kendilerini proje üretme ve toplumun beğenisini kazanma yerine, AKP liderine laf yetiştirmeyi Vizyon seçiyor.

Hedef, Ülke’yi kalkındırmak ve Milletin refah düzeyini yükseltmek olmayınca, toplum katmanlarını oluşturanların sevgisine de sahip olamıyorlar.

Siz istediğiniz kadar parti kadroları içinde Kemalist- Alevi ve Pansilvanya tiplileri yapay olarak barındırın.

Bunun cevabını 37 il’de baraj altında kalarak alırsınız.(CHP-2014 seçimleri)

Siz istediğiniz kadar ‘Devlet’in başına Devlet gelecek’ sloganı ile parti başına gelin. İktidar gibi bir amacınız olmadığını gösterdiğinizde, Bölge partisi olmaktan kurtulamazsınız.

Hat ta, Yalova’da olduğu gibi % 10’lardan, %1. 4’lere doğru paldur- küldür gidersiniz.

İşte bu Siyasi manzara, muhalefet’in dengesini bozdu. Son seçimlerde yandan çarklı işbirliği ile oluşturdukları ‘Şike Koalisyonu’nu geliştirmeye çalışıyorlar.(!)

İktidar’ın adayı Tayyip Erdoğan karşısına çıkma cesareti gösteremeyen Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, Bölge Partisi olduklarını bilmelerine, tabanlarının kaydığını hissetmelerine rağmen, sırf koltukta ‘zaman kazanmak’ için ‘çatı’ diyorlar.

İktidar kanadı, hem iç - dış sorunlarla ilgileniyor, hem de 2023 hedefi yolunda fikir üretiyor.

- Cumhurbaşkanı Tayyip olacak...

- AKP’nin başında ‘emanetçi’ olmayacak…

- 2015 seçimlerinin Tayyipsiz kazanılması sağlanacak…

- Yatırımlar ve Barış Süreci kesintisiz sürecek…

Muhalefet’in tek hedef’i var. ‘Tayyip Cumhurbaşkanı olmasın

İşte bu hedef ve konsantrasyon, akıllı yol haritası çizimini zorlaştırıyor.

Cumhurbaşkanı seçiminin birinci tur’unda Tayyip Erdoğan seçilemezse, ikinci tur’da ortak aday çıkarılacak. CHP ve MHP liderleri, bu konu da meşveret(fikir alışverişi) yaptılar.

Bula bula kimi buldular biliyorsunuz? İslam Örgütü eski başkanı Ekmelettin İhsanoğlu’nu.

Mısır doğumluymuş, Amerika ve İngiltere ile diyaloğları iyiymiş!

Ben tali özelliklere değil, ana yapıya bakıyorum.

Bu Ekmelettin Efendi’nin siyasi yapısı nedir?

Muhafazakâr.

İşte, zurna’nın zırt dediği yer burası.

Bırakın bir muhafazakâr tip’i, muhafazakâr kelimesini duyunca “Şakül’ü kayan muhalefet, bakın hangi liman’a yanaştı?

Bence hiç mahsuru yok!

Hani Tayyip Gürcü, Laz, Çerkez’di? Mısır’lı Ekmelettin Efendi’yi nasıl anlatacaksınız Milliyetçi ve Sosyal Demokrat tabanınıza?

Muhalefet’in Çatı Adayı’nın Muhafazakâr seçilmesinin Türkçe’si, artık Türkiye’nin bundan böyle Muhafazakârlar tarafından yönetileceğinin kabulünden başka bir şey değil.

İlginç olanı… Attığında mangal da kül bırakmayan gezici, tozucu, akıl hocası ‘yazar - çizer’ tayfası ne yapacak?

Çok merak ediyorum.

SONUÇ;

Demokrasi, bir yönetim şeklinden çok, bir Yerleşik Kültür meselesidir.

Toplum katmanlarının yaşam biçimleriyle ilintili, kazandıkları tecrübe ile sabit bir Kültür.

Biraz daha, muhafazakâr terimle, Adab-ı - Muaşeret işidir.

Güçlü olan, her saha da istediklerini bir şekilde ikna edip, peşine takar.

Amerika’nın Irak’a; Rusya’nın Kırım’a çökmesi...

Önce fikri ikna, sonra fiili faaliyet.

AKP, on yıllık icraatında, toplum’u ikna ettiğini, aldığı % 51 oyla, Muhalefet yönetimini de aldırdığı Muhafazakâr Çatı Adayı ile göstermiştir.

Aklın yolu birdir.

Tayyip Erdoğan’la Başkanlık Sistemi hayırlı olsun.

Geriye, CHP ve MHP’nin Muhafazakâr bir lider etrafında birleşmesi kalmıştır.