Epeydir Hamdi Uçar’ın bu köşeye konuk etmemiştik…

AKP İl Başkanı Uçar’ı başarılı bir politikacı olarak bulmasam da…

Zeki bir siyaset adamı olduğunu düşündüm hep!

Çünkü iktidar partisinde 8 yılı aşkın bir süredir il başkanı olabilmek her babayiğidin harcı değil…

Celil Uzun’un milletvekili olmak sevdasına istifasıyla boşalan koltuğa gelen Hamdi Uçar, o koltuğa oturduğu ilk günden itibaren delege ağırlığını hep elinde bulundurdu…

Delege listesinde, “Beycumalı” ağırlığı bariz şekilde hissedildi daima…

Hatta Uçar’la aynı soyadını taşıyan yakın akraba ve köylüleri hem parti yönetimlerinde önemli yerlere geldi… Hem de kamuya ait kurumlarda ayrıcalıklıymış gibi yüzlercesi işe girdi.

Zaman zaman Zonguldak’ın kanayan yarası olan “Yerli/Yabancı” kavgasının tetikleyicisi olan Uçar, her ne kadar bunu açık açık deklare etmese de, AKP’nin “Karadenizli” politikacılarıyla bu yüzden sık sık karşı karşıya geldi.

Siyasi birikimi, bekraundu, hitabeti, vizyonu olmayışına rağmen kısa zamanda politikada kendine yer bulan Hamdi Uçar, şehrin ve partisinin dengelerini iyi korudu… Bu sayede koltuğunu da sağlama aldı…

Uçar’a en büyük eleştiri kısa süre mütevazi bir terzihaneden, hatırı sayılır bir servete uzanan ticari kariyeri oldu… Hele ki ticaretteki bu başarısının AKP’de siyaset yaptığı döneme denk gelmesi kafalardaki soru işaretlerini artırdı… Ama o bu eleştirilere yanıt vermek yerine sağıra yatmayı tercih etti…

AKP yönetimi içerisinde ticarette yıldızı parlayan, biranda milyoner olan arkadaşlarının sayısı her geçen yıl arttı. Bu süreçte medya desteğini de yanına alan Uçar ve ekibi, kendileri gibi düşünmeyen gazete ve gazetecilere de açık cephe aldı…

Hatta bu tepki o kadar ileri gitti ki, bir yerel gazeteyi partililerin gönünde yırtacak cüreti kendisinde görebildi…

Özel yaşamında naif, kibar bir insan olan Uçar’ın politikada bu tür hırçın çıkışlarını çok sık görmesek de, genelde köşeye sıkıştığında bu yöntemi tercih ettiğini fark ettik.

Geçtiğimiz günlerde Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret eden Hamdi Uçar’ın damdan düşer gibi ettiği sözleri okuyunca yukarıdaki hatırlatmaları yapma ihtiyacı duydum.

Uçar, haftalık gazetelerle ilgili benim de kısmen katıldığım eleştirilerinden sonra Halkın Sesi’yle ilgili bakın neler söylemiş:

“Mesela biz Halkın Sesi’ni bile bir ara almadık. Niye? Benim yayın ilkeme ters düşüyor diye almadım. Öbür gazeteler sanki bizim aleyhimizde yamıyor mu, yazıyor. Ona da saygı duyuyoruz. Hepsi aynı şeyi yazmıyor. Eğer burada AKP’li belediye başkanı olsaydı yerden yere vururlardı. Meclis üyeleri 4 tane çocuğunu işe aldırdı, 1 ay konuşuldu bitti.”

O tarihte özellikle AKP iktidarında Zonguldak’ta yaratılan zengin işadamları ve parti yöneticilerine dikkat çeken haberler yapan Halkın Sesi’nin AKP İl Başkanı tarafından beğenilmesini beklemesek de, gazeteyi yırtmasını ona hiç yakıştıramadık. Tıpkı dünkü “ne alaka” dedirten açıklaması gibi…

Bugüne kadar kendisinden beklemediğim bir hoşgörüyle tüm okur toplantılarımıza gelen Sayın Hamdi Uçar, her katılımında gazetemizle ilgili eleştirilerini dile getirmiş olmasına rağmen niçin bugün böyle bir laf etti bilmiyorum.

Ama çok merak ettim neymiş Sayın Hamdi Uçar’ın yayın ilkeleri…

Terzi, kendi söküğünü dikememiş… Sayın Uçar, ilk önce kendi partisindeki ayıpları kapatsın da, sonra sıra gazetecilik ilkelerini konuşmaya gelir… Partisinin rozetini taşıyan belediye başkanlarının karıştığı yolsuzluk, şiddet, ihaleye fesat karıştırma gibi olaylarda “Gerekli incelemeyi başlattık, gereken yapılacak” demekle yetinen Uçar, çok merak ediyorum bu güne kadar bu manada ne yaptı?

Ya da il başkanı olduğu son üç-dört seçimde Hamdi Uçar’ın koruyucu meleği Pusula Gazetesi’ne kaç milyon liralık iş verdi? Belediye Başkanları ve işadamlarına bu gazeteye kaynak aktarmaları konusunda telkinde bulundu mu? Yoksa Pusula Gazetesi’nde son 7-8 yılda Hamdi Uçar’la ilgili tek satır ciddi bir eleştiri olmayışının nedeni bu iddialar mı?

Sorular uzar gider… Ama Hamdi Uçar’ın unutmaması gereken bir şey var… Kimse sizin gibi düşünmek, sizin yanlışlarınıza ortak olmak zorunda değil…

Hani CHP’li Zonguldak Belediyesi’ni kastederek “Zonguldak 5 yılını kaybetti” demişsiniz ya…

Ya sizin il başkanlığınız ve iktidarınızda kaybolan yıllarımızın hesabını kim verecek?