Bir kaçamak sırasında, market önünde, muzun 29.99 TL olduğunu gördüm. Bir iç hesap muz almamı engelledi. Tezgâhtan uzaklaştım.

     Birkaç adım attım. Muz, kamyonet kasasında, yine karşıma çıkınca durdum. Kartonda 20 TL yazılıydı. Kasalarda iki tür ürün vardı. 

     "Hangisi daha iyi?"

     Satıcı, benekli ve biraz morarmış gibi olanı gösterdi. 

     "Bu cins daha tatlı. Bundan vereyim."

     Ona güvendim. 

     "Tamam! Bir kilogram." 

      Tartı sırasında, koca kafalı, kirli sakallı, iri kıyım bir adam, motosiklet üstünde yanaştı. Adam, iner inmez, kocaman iki dalı, birer poşete yerleştirdi. Ben ayrıldım, o tartıya geçti. 

      Birkaç adım yürüdüm. Yükümü düzenlerken çürük muzu fark ettim. Yakınımda olduğu için satıcıya döndüm.

     Çekine çekine: 

     "Çürüğü fark etmemişsin. Şunu değiştirir misin?" dedim. 

     "Çürük kökünde! O kadar bir şey fark etmez!" 

     "Niçin fark etmez! Sağlamıyla değiştir işte!" 

     Satıcı ters davranınca:

     "Allah! Allah! Kırk yılda bir muz alıyoruz!"

     Koca kafalı, hemen atıldı:

     "Kırk yılda bir mi muz yiyorsun?" 

     "Sözün gelişi söyledim, işte!" 

     "Öyleyse acındırma kendine!" 

     "Acındırmıyorum! Para veriyoruz, niçin çürük?..

      İri adam:

     "Alt tarafı bi kilo muz! Parasını konuşman ayıp!" 

     "..!"

     Satıcı konuşmuyordu. Alıcılar didişiyorduk. 

    Susmak bana düştü. İri yarı adam, özgüven içinde, motoruna bindi; geride kendisi gibi büyük bir gürültü, pis bir gaz bırakıp gitti. 

       Alt tarafı bir kilogram muzumun çürük olanını değiştirmeyi becerip evin yolunu tuttum. Küçük parkın parkeli yolunda yürürken içim acıyordu. Çimlere uzanmış köpekler, daldan dala uçuşan kuşlar, gülerek eğilen kızıl ak güller olmasa, kendimi yalnız hissedecektim. 

     Üzülmeye değmezdi de... 

     Be adam, sana bir şey sordum mu? Alt tarafı bir kilogram muzu bile, düşüne düşüne alan ben, sana ne soracaktım ki? Olur olmaz her şeye niçin atılıyorsun ki! Sen bizi anlamazsın ki! Sorun, o anda, sadece muz değil ki! Koca sesiniz olmasa biz anlaşamayacak mıyız? 

     Korona gidince hayat değişecekti! İnsanlar nazikleşeceklerdi! Birbirimizi daha çok sevecektik. Bencilliklerimize şut çekecektik. 

     Neyse!..

     Aslında suç bende! Alt tarafı bir kilogram muz! Amma da uzattım ha!