ŞİRİN KERÇİN PARLAK
                      (Anı-264 s.)

     Yine güzel bir kitap geldi elime. Kitabın kapağı, adı, al beni oku, diyor insana. Bir süre ön kapağa, arka kapağa bakakaldım. Kitabı, koltuğun üstüne, tablo niyetine koydum.

      Öğretmen Yazar, Zonguldak (Çaycuma-Yakademirciler köyü-1954) doğumlu. Aynı yörenin insanıyız. Yazar arkadaşımın eşi olunca ilgim arttı tabii kitaba. Tanıtım yazısı yerine, kitaba önsöz diye yazdığımı alıntıladım buraya. Sonra kitaptan birkaç paragraf seçtim.

           ÖNSÖZ

     Yaşamımda binlerce kitap, binlerce yazılı kâğıdı okudum. Her kitap, her kâğıt alıp götürür beni. Bu kitabın dosyasını okurken de ta ötelere gittim.

     Övünmek gibi olsun, kitabın ilk okuyucusu benmişim. Ayrıcalıklı kişiyim. Yazarın eşi Öğretmen Mehmet Parlak, Kastamonu Göl İlköğretmen Okulu sınıf arkadaşım. 50 yıl sonra buluştuğumuzda tanıştık Şirin Öğretmen'le.

     Şirin Öğretmen gerçekten şirin. Çevreye ışık saçan, kıpır kıpır, insan canlısı insan. Köyleri, kent çocuklarını, Almanya'daki aileleri-çocukları aydınlatmış da gelmiş bugünlere. Hâlâ coşku dolu.

     İşte bu kitap o coşkuların demirlendiği liman. Demir kâr etmiyor coşkuya. Yürek kıpır kıpır! Ey okuyucu o kıpırtıyla dalgalanacaksın bu kitabı okurken.

    İyi bir yaşam öyküsü, iyi bir eğitim dersi, iyi bir öğretmen, yurtsever-çalışkan-sevgi dolu bir kadın, örnek bir aile yaşamı, örnek alınası yolculuk... bulacaksınız kitabın dünyasında.

     Şirin Öğretmen, Türkçeyi çok güzel kullanıyor. Sözcük dağarcığı zengin, anlatım açık, duru, akıcı...

      İyi ki yazmışsın yaşadıklarını, gözlemlerini Şirin Öğretmen! Bu güzel yaşamın belgelenmesi, yeni kuşaklara örnek olarak sunulması gerekiyordu.

     Çevre kültürümüz (Çaycuma, Zonguldak...), eğitim tarihimiz ve aile soy kütüğü açısından da kalıcı bir anıt, bu roman tadındaki anı demeti. Aralardaki fotoğraflar, öğrenci yazıları kitaba belgesel değeri vermekte.

      Ben sabırlı bir okuyucuyum. Yapıta tren yolculuğundaymış gibi kaptırırım kendimi. Bu kitabı okurken de öyle yaptım. Okudum ve mutlu oldum. Sen de öyle yap sevgili okuyucu.

     Herkes kendinden bir şeyler bulacak bu kitapta.

      Şirin Öğretmen'le arkadaş olmaya var mısınız? 

     Korkmayın, o, çocuk hâlâ!

     İyi okumalar...

                (Hayri Sarı)

      Kitaptan Seçmeler

     "Zonguldak çocuğuyum ben. Karaelmas diyarı, iki katlı şehirde geçti çocukluğum. Nereye giderseniz gidin merdiven çıkmak zorunda olduğunuz dağlık tepelik ama yemyeşil bir şehirde geçti ilk ve ortaokul yıllarım. Bütün mahallenin çocuğu olduğumuz, kendimizi güvende hissettiğimiz, insan ilişkilerinde güvenin, saygının, koşulsuz sevginin yaşandığı zamanlardı çocukluğum. Babam karaelması çıkarmak için çalışan binlerce madenciden biriydi. Gün ışığını sadece haftada bir gün görebildiğini hatırlarım aylarca. Sorumluluğu büyüktü, emniyet şefiydi. Eve temiz giysileriyle gelip giderdi ama hep sürme çekmiş gibiydi gözleri diğer madencilerinki gibi. Kömür karası çıkmazmış kirpik diplerinden..." (s. 8)
     

     "Hemen hemen köyün tüm erkekleri EKİ de çalıştığı için parasal sıkıntı yoktu denilebilir. Hatta zaman zaman “Hoca bu paraya öğretmenlik yapılır mı” diye de takılırlardı bize. Bizi en çok ilgilendiren ise EKİ işletmelerinden okulumuza aldığımız yardımlar. Okulun tüm kırtasiye giderleri kurum tarafından karşılanıyordu.  Ev ev dolaşıp öğrenci kayıtlarının yapıldığı dönemler. Bir gün dolaştık sanırım muhtarla birlikte, ilk ve son oldu o da."
        (s. 70-71)

     "İnanılmaz bir durum inanılmaz bir başarıydı bu. Çok sevinmiştik ikimiz de. Okulda suyun akma düşüncesi bile coşturuyordu genç kalbimizi. Direkler köye geldi yerlerine dikildi, teller çekildi. Yine kurum tarafından, ücretsiz verildi bu hizmetler. Okuldan kuyuya kadar olan su boruları da Köy Hizmetleri tarafından karşılandı. Okuldaki su deposunu EKİ kurumu yaptırdı saçtan. Su motorunun bağlı olduğu elektrik panosunu da SEKA yaptırdı. Köy halkı ise sadece okulla kuyu arasındaki su borularını döşedi, onu da imece usulü yaptılar. Su motorunu köyün elektrik hattını yapan firma almıştı hediye olarak. Çok şaşırtıcı geliyor şu an bana bu yardımlar. Masal gibi, inanılması güç…"
        (s. 94)

     Zonguldaklı bir kadın yazar daha eklendi dağarcığımıza. Dilaver Özel İlkokulu-Üzülmez Ortaokulu-Kastamonu Kız Öğretmen Okulu... 
     Çaycuma Helvacılar köyü, Kayıkçılar köyü ilkokul öğretmenliklerini İstanbul, Almanya eğitim görevleri izler.
     Şimdilik benden bu kadar!.. Kitapta neler neler var!..

     Şirin Öğretmenin izinden giden kaybetmez.

     İyi okumalar...