Buğday çimi buğday bitkisi olan Triticum Aestivum’un taze filizlenmiş yapraklarından hazırlanır. Araştırmalar buğday çiminin binlerce yıldır bilinmekte olduğunu ve bitkisel ilaç olarak kullanıldığını göstermektedir. Antik Mısırlılar zindelik ve sağlıkları için buğday çimi suyunun olumlu etkilerine inanırlarmış. Günümüzde de bazı Orta Asya halklarında ve Anadolu'da da hastalıkları önleyici etkisine inanılarak buğday çiminden hazırlanan yemekler (Uğut tatlısı / Sümelek tatlısı) yapılmaktadır.

Modern bilim, buğday çiminin biyoaktif bileşen kaynağı olarak potansiyel faydasını kabul etmiştir. Fitokimyasına göre, buğday çimi önemli sayıda mineral, amino asit, demir, fosfor, magnezyum, kalsiyum, kolorofil ve de A, B, C, E, K vitaminleri içerir. Yenilebilir bir ürün olan buğday çimi; diyabet, hipertansiyon, obezite, mantar enfeksiyonu, kardiyovasküler hastalıklar, kanser vb. gibi birçok hastalığın tedavisinde faydalı olabilecek yüksek miktarda besinsel fitoaktif bileşen içermesi nedeniyle bu yazı için seçilmiştir.

Günümüz tüketim alışkanlıkları dikkate alındığında şehir hayatı bir çok insan için düzgün besine ulaşmayı zorlaştırdı. Bu durum ise sağlıklı gıda alternatiflerine olan talebi ciddi oranda arttırdı. Böylece daha az yan etkiye sahip olmaları nedeniyle bitkisel ürünler dünya çapında yaygın olarak kabul görmeye ve tüketilmeye başlandı. Örneğin, buğday çiminin sindirime iyi gelmesinden tutun, kronik hastalıkların tedavisine kadar bir çok alanda etkili olması dikkatlerden kaçmadı. Buğday çimi faydaları arasında terapötik bir etki olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Kemoterapi gören hastalarda, buğday çimi suyu sayesinde kan değerlerinde düzelme olduğu da çeşitli araştırmalara dayanarak söylenmektedir. Diğer yandan sağlığınız için son derece yararlı besin kombinasyonlarından oluşan buğday çimi, antioksidan, antibakteriyel ve antienflamatuar özelliklere de sahiptir. Bunlara ek olarak buğday çiminde bulunan klorofil vücudumuzun oksijen ihtiyacına ciddi oranda katkı sağlamaktadır.

Buğday çimi suyu, olgun buğday tohumlarının filizlerinden elde edilen bir özüttür. Bu suyun katı içeriği %70 klorofildir. Klorofil genellikle "bitki yaşamının kanı" olarak anılır ve hemoglobinle neredeyse aynı kimyasal yapıya sahiptir. Klorofil, dolaşım sistemine oksijen akışını iyileştirerek kanı temizler. Buğday çimi aynı zamanda yaklaşık 30 enzim, vitamin ve mineral içeren eksiksiz bir proteindir. Buğday çimi suyunun, kanı güçlendirerek, vücuttaki dengeyi sağladığı; hücrelerden toksik metalleri uzaklaştırarak, karaciğer ve böbrekleri beslediği ve canlılığı geri kazandırarak insanlara birçok yönden fayda sağladığı uzun yıllardır kanıtlanmıştır. Ayrıca hasta bireyler; ilaçlar ve kemoterapiyle ilişkili toksisiteyi azaltmak ve nihayetinde uzun vadeli sonuçları iyileştirmek için kanser tedavisi sırasında buğday çimi tüketirler. Çalışmalar, buğday çiminin pankreas kanseri, akciğer kanseri ve meme kanserinin tedavisine yardımcı olduğunu kanıtlamıştır.

Besin değeri olarak yarım çay bardağı buğday çimi suyu, 1,5 kilo yeşil yapraklı sebzeye eşittir. Yani besin değeri tüm sebze ve meyvelere göre çok daha fazladır. Alkali beslenmenin önceliği olan kanın pH dengesini düzenleyerek kanın alkali olmasını sağlamaktadır. Kanda taşınan oksijen miktarının artmasına yardımcı olur. Vücuda enerji verdiğinden daha az uykuyla daha aktif olursunuz. Hem anti-aging etkilidir hem de sindirimi destekler, gaz ve şişkinlik gibi sorunları giderir. Ayrıca astım, hipertansiyon, talesemi, parkinson, ülser, egzema, kanser gibi çeşitli hastalıklarda destek tedavisi olarak önerilmektedir. Bunun yanında buğday çiminin vücuttan toksinlerin uzaklaştırılması, saç sağlığı, diş çürümelerinin önlenmesi, yüksek kan basıncı seviyelerinin azaltılmasında etkili olduğu belirtilmiştir.

Günlük hayatımızda gördüğümüz çimlerden farklı olan bu çimin hazırlanış biçimi de alışıla gelmişin dışında ve oldukça pratiktir. Ayrıca buğday çimi suyunu en fazla günde bir bardak olacak şekilde kullanmalıyız.

Hazırlanışı:
-Yarım kilo işlem görmemiş buğdayı yıkayın ve bir gece önceden suda bekletin.
-Sabah suyunu süzün ve fırın tepsisine yayın.
-Üzerine su püskürtün ve havlu kağıtla bekletin, ara ara kontrol edin. Kurudukça tekrar su püskürtün, kurumamasına özen gösterin. Ama çok suyun içinde de bekletip de çürütmeyin. Zaten buğdaylar hemen çimlenmeye başlayacaktır.
-1-2 cm olunca havlu kağıdı kaldırın. Yeşillenip büyüyene kadar ara ara su püskürtün. Kurumamasına özen gösterin.
-Balkon gibi güneş alınan yerde bekletirseniz daha yeşil büyüdüklerini göreceksiniz.
-Büyüdükçe makasla biçip ister salatalarınıza ister çorbalarınıza maydanoz gibi katabilirsiniz.
-Dilerseniz sıkıp suyunu içebilirsiniz.